Türkiye, biyoteknoloji alanında tarihî bir yatırımla küresel sahnede daha güçlü bir konuma hazırlanıyor. Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) öncülüğünde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle hayata geçirilecek olan Biyoteknoloji Vadisi, İstanbul Tuzla’da kurulacak. 4,5 milyar dolarlık yatırım hacmine sahip bu dev proje, yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa ve Asya’nın en büyük biyoteknoloji kümelenmesi olma hedefiyle yola çıkıyor.
Konu Başlıkları
2,7 Milyon Metrekarelik Entegre Biyoteknoloji Ekosistemi
Projenin kalbinde, toplamda 2,7 milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa edilecek tam entegre bir yaşam ve üretim alanı yer alıyor. Vadide sadece sanayi değil, araştırma-geliştirme merkezleri, teknoloji transfer ofisleri, test ve kalibrasyon laboratuvarları, eğitim kurumları ve kuluçka merkezleri gibi unsurlar da bulunacak. Böylece bilim, üretim ve eğitimin iç içe geçtiği sürdürülebilir bir teknoloji vadisi oluşturulacak.
160 Firma ve 20 Bin Kişiye İstihdam Sağlayacak
Biyoteknoloji Vadisi’nin en önemli bileşenlerinden biri de Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) olacak. Bu özel sanayi bölgesi, biyoteknolojik üretim yapan 160 firmaya ev sahipliği yapacak ve burada 20 bin nitelikli personelin istihdamı hedefleniyor. Aynı zamanda vadiden yıllık 15 milyar dolarlık ihracat yapılması planlanıyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki dışa bağımlılığını azaltırken, yüksek katma değerli ürün ihracatıyla milli ekonomiye güçlü bir katkı sunacak.
Eğitim ve Girişimcilik Bu Projenin Temel Taşları
Biyoteknoloji Vadisi, yalnızca üretim merkezli değil, aynı zamanda eğitim ve insan kaynağı gelişimi odaklı bir vizyonla şekilleniyor. Vadide kurulacak lise ve meslek yüksekokulu, biyoteknolojiye özel uzmanlık gerektiren insan kaynağını yetiştirmek için tasarlanıyor. Üniversitelerle yapılacak stratejik iş birlikleri sayesinde, akademi-sanayi entegrasyonu daha da güçlenecek; genç bilim insanlarına Ar-Ge ve girişimcilik fırsatları sunulacak.
Öte yandan, kuluçka merkezleri, patent ofisleri ve girişim destek programları ile start-up’ların destekleneceği vadide, yerli girişimlerin global pazarlara açılması da hedefleniyor. Proje, büyük sanayi kuruluşlarının yanı sıra yenilikçi fikirleri olan girişimcilere de kapılarını açacak.
Türkiye’nin Öz Yeterlilik Potansiyelini Artıracak
İlaç, biyoteknolojik ürünler, tıbbi cihaz geliştirme ve üretim alanlarında faaliyet gösterecek firmalar sayesinde, Türkiye’nin sağlık alanındaki öz yeterliliği güçlendirilecek. Varlıbaş’ın belirttiğine göre, projeye yön veren heyet, Güney Kore, Boston ve Tayvan gibi biyoteknoloji merkezlerinde temaslarda bulunarak uluslararası örnekleri de incelemiş durumda.
