Artan teknoloji kullanımı hayalet titreşim sendromu gibi yeni hastalıklarla tanışmamıza neden oluyor. Bu sendrom telefon çalmamasına rağmen çaldı zannetme ve telefona bakma ihtiyacı hissetme durumudur. Daha önce yoğun telefon kullanımı nedeniyle nomofobi hastalığı ile tanışmıştık. Bu sendromda cep telefonu bağlantısını kaybetme korkusu yaşanmaktadır. Hayalet titreşim sendromu da bu hastalığın devamı niteliğindedir.
Konu Başlıkları
Hayalet Titreşim Sendromu Nedir?
Tıpta hayalet uzuv sendromu vardır. insanın bir uzvu kesilmişse beyin bu uzvun yokluğunu anlayamaz ve orada bir sorun olduğunu düşünerek ağrı gönderir. Yani olmayan uzvunuz ağrımaya devam edecektir. İşte bu sendromdan adını alan hayalet titreşim sendromu da bu hastalığa benzer.
İşte günümüzde de cep telefonları neredeyse bir uzvumuz haline gelmiştir. Bu uzvun yokluğunda bile varmış gibi hissetmeye devam etmek ise hastalıktır. Beyne sinyal gönderilmesini dopamin hormonu sağlar. Telefon da dopamin hormonu salgılanmasını sağlar. Çünkü telefonlardan belirli aralıklarla sinyal gelmeye devam eder.
Aramalar, mesajlar, bildirimler nedeniyle belirli aralıklarla telefona bakılmaktadır. İşte bu durum beyin tarafından öğrenilen bir davranıştır. Bu yüzden bildirim gelmese bile beyin bildirim beklediği için dopamin salgılar. Beyin beklediği sinyali alamadığı zaman psikoz yaşar. Sanki titreşim sesi duyuyormuş gibi hisseder ve düşünürsünüz.
Hayalet titreşim sendromu genellikle aktif olarak sosyal medya kullanan kişilerde görülür. Pek çok sosyal medya hesabı olan ve her hesabı da aktif olarak takip eden kişilere daha sık bildirim gelecektir. Bu nedenle bildirim gelme beklentisi de yüksek olacaktır. Her yaştan kişide görülse de telefonu daha aktif kullanan gençlerde daha sık yaşanmaktadır.
İlgini çekebilir: iPhone rahatsız etme modu nedir, iletişimi nasıl etkiliyor ?
Sizde de Hayalet Titreşim Sendromu Olabilir
Purdue Üniversitesi’nden Dr. Michelle Drouin tarafından yapılan araştırma hayalet titreşimin aslında herkesin başına gelebilecek bir durum olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 89’u 2 haftada bir hayalet titreşim hissetmektedir. Katılımcıların yüzde 10’u ise hayalet titreşim sendromunu rahatsızlık verecek kadar çok hissetmektedir. Yani siz de hayalet titreşim hissediyor olabilirsiniz.
Yapılan araştırmalara göre insanlar 6.5 dakikada bir telefonuna bakmaktadır. Bu da günde yaklaşık 150 defa telefona bakmaya eşdeğerdir. İnsanların yüzde 78’i uyumadan önce online oluyor ve günde 5 saat online kalıyor. Yüzde 53 ise uyanır uyanmaz telefona bakıyor. İşte bu kadar yoğun telefon kullanımı telefona karşı her an tetikte olmaya sebep oluyor.
Çözümü Var mıdır?
Hayalet titreşim sendromu çözümü aslında sizin elinizdedir. Biraz pratik yapmak iyi gelecektir. Örneğin telefona bakma hissi duyduğunuz zaman bakmamaya çalışın ve dikkatinizi başka yöne verin. Bunu yapmadıkça kaygı seviyeniz azalacaktır. Özellikle de mutlu ya da meşgul olduğunuz anlarda telefona bakarak dikkatinizi dağıtmayın. Dışarıda geçirdiğiniz zamanı arttırın, dışarıdaki zaman boyunca telefon kullanımı konusunda daha dikkatli davranın. Telefon kullanımı azaldıkça telefona bakma ihtiyacınız da azalır. Böylece hayalet bildirimler de azalacaktır. Tek yapılması gereken telefon kullanımını daha kontrollü hale getirmektir. Ayrıca telefonu bir süre titreşimden çıkarıp sesli bildirimlere ayarlamak ve titreşimi iptal etmek de çözüm olabilir. Zihniniz, telefonunun titreyerek değil de ses çıkararak uyarı verdiğini öğrenince hayalet titreşim hissetmezsiniz. Bu kez de hayalet sesler duyabilirsiniz. Umalım öyle olmasın 🙂