Tamamı Kadınlardan Oluşan Uzay Ekibine Türk Bilim İnsanı Damgası: Canan Dağdeviren’in Cihazı Uzayda

Tarihe geçen bir uzay görevi, yalnızca kadınlardan oluşan mürettebatla gerçekleşti. Bu özel yolculukta, bilim ve teknolojinin çığır açan bir örneği olarak Türk bilim insanı Doç. Dr. Canan Dağdeviren’in geliştirdiği giyilebilir ultrason cihazı da uzaya taşındı. Massachusetts Institute of Technology (MIT) bünyesinde çalışmalarını sürdüren Dağdeviren’in bu yenilikçi buluşu, meme kanseriyle mücadelede devrim yaratacak nitelikte.

Uzayda Kadınlar, Bilimde Kadınlar

Tamamı kadınlardan oluşan bir astronot ekibinin uzaya gönderilmesi, cinsiyet eşitliği ve kadınların bilimdeki yeri açısından büyük bir dönüm noktası. Bu görev, yalnızca simgesel anlamda değil, aynı zamanda bilimsel içerikleriyle de önem taşıyor. Kadın sağlığına odaklanan teknolojilerin bu yolculukta yer bulması, uzay görevlerinin kapsayıcılığını artırma yolunda atılan önemli adımlardan biri.

Elektronik Sütyen: Meme Kanserine Karşı Sessiz Devrim

Canan Dağdeviren’in geliştirdiği giyilebilir ultrason cihazı, klasik tıbbi cihazların ötesine geçerek kullanıcı dostu bir formda sunuluyor. Sütyen içine yerleştirilebilen bu elektronik ultrason aparatı, herhangi bir baskı uygulamadan, konforlu bir şekilde günlük tarama yapabiliyor.

Cihazın en dikkat çekici yönlerinden biri ise radyasyon içermemesi. Geleneksel mamografi gibi yöntemlerde düşük doz radyasyon kullanılırken, bu cihaz tamamen ultrason teknolojisine dayanıyor. Ayrıca, çapı sadece 0.3 cm olan kitleleri dahi tespit edebiliyor ve 8 santimetre derinliğe kadar yüksek çözünürlüklü görüntü sağlayabiliyor.

Her Gün Tarama, Erken Teşhis, Daha Çok Hayat

Mamografi, günümüzde meme kanserinin teşhisinde en yaygın yöntem olsa da, pek çok kadın bu testi düzenli olarak yaptıramıyor. İstatistiklere göre kadınların %55’i iki mamografi arasında kansere yakalanıyor. Bu gecikmeler, erken teşhisin önündeki en büyük engel.

Dağdeviren’in elektronik sütyeni ise bu problemi kökten çözmeyi hedefliyor. Kadınlar, bu cihaz sayesinde günlük olarak ultrason taraması yapabiliyor. Böylece potansiyel tümörler çok daha erken tespit edilebiliyor. Uzmanlara göre bu sistemin yaygın kullanımı halinde yılda 11 milyon kadının hayatı kurtulabilir.

Teyzesine Adanan Bilimsel Bir Miras

Canan Dağdeviren’in bu projeyi geliştirme motivasyonu ise oldukça duygusal bir temele dayanıyor. Dağdeviren, meme kanserinden yaşamını yitiren teyzesinin anısını yaşatmak ve başka kadınların benzer kaderi paylaşmamasını sağlamak amacıyla bu teknolojiyi geliştirdi. Bilimsel bir başarıdan fazlası olan bu proje, kişisel bir kaybın evrensel bir çözüme dönüşmesine örnek teşkil ediyor.

Uzayın Ötesinde Bir Gelecek

Elektronik sütyen şu anda uzayda test edilse de, asıl hedef dünya genelinde yaygın ve uygun maliyetli hale getirmek. Ekip, cihazın daha da küçültülmesi ve ucuzlatılması için çalışmalarına devam ediyor. Eğer bu hedefler gerçekleşirse, cihaz yalnızca kadın sağlığında değil, aynı zamanda tıbbi teknolojinin erişilebilirliği konusunda da çığır açabilir.

Yorum yapın